The future of Audit Market View Report
- Denetim hizmeti alanların büyük çoğunluğu (% 93) denetimin reforme edilmesi gerektiğini düşünüyor, % 87'si ise ortak denetimden yana
- Şirketlerin ezici bir çoğunluğu (% 96), güvence hizmetlerini finansal raporlamanın ötesine taşıyan denetçileri memnuniyetle karşılıyor, denetim kalitesini güçlendirmek için teknolojiyle desteklenen, insan merkezli bir yaklaşıma değer veriyor ve objektifliği, güveni ve performansı artırmayı denetimin birincil hedefleri olarak görüyor.
Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık firması Mazars, 12 ülkeden 500 denetim kullanıcısı ve karar vericiyle yaptığı 'Denetimin geleceği: mitler, gerçekler ve geleceğe giden yollar' başlıklı anketin sonuçlarını açıkladı. Anket sonuçlarının açıklandığı raporu aşağıdaki dokümanlar bölümünden indirebilirsiniz.
Bulgular, denetimle ilgili yaygın mitlere meydan okuyor ve dört ana alana ışık tutuyor: şirketler, teknolojinin denetçilerin çeşitli beceri setlerini değiştirmekten ziyade güçlendirmesini bekliyor; anket katılımcıları, denetçilerinin daha dar değil, daha geniş bir hizmet yelpazesi sunmasını memnuniyetle karşılayacaklarını belirtiyor ve şirketlerin denetçilerin 'misyonu' olarak gördükleri hususlarla şirketlerinin denetlenmesinden elde edecekleri faydalar arasında bir kopukluk bulunuyor.
Mazars Group CEO'su ve Yönetim Kurulu Başkanı Hervé Hélias konuyla ilgili olarak: “Anket şirketlere denetimle ve denetim profesyonelleriyle ilgili beklentilerini, denetimden elde ettikleri değeri ve hizmetin nasıl gelişebileceğini sorarak günümüz denetim piyasasını ilgilendiren konularla ilgili ayrıntılı bir tablo oluşturuyor. Denetim, yaptığımız işin daima merkezinde oldu. Denetimin uygunluk düzeyini ve kalitesini iyileştirmek için başkalarıyla birlikte çalışmak bizim sorumluluğumuz." Dedi.
Mazars Denge Bağımsız Denetim Hizmetleri, Kaliteden Sorumlu Ortağı Aziz Murat Demirtaş anketle ilgili görüşlerini paylaştı: “İçinde bulunulan konjonktür nedeniyle, şirketlerin denetçilerden beklentileri de geçmişe göre değişmektedir. Teknolojiyi daha yaygın ve etkin kullanımı ile şirketlere has analizlere ilave olarak, finansal denetim dışında, finansal olmayan veriler konusunda da önümüzdeki dönemde denetçilerden katma değer yaratacak hizmet beklentisinin önemi daha da artacaktır. Şirketlerin hizmet çeşitliliği beklentilerinin, “Bağımsızlık Kuralları” çerçevesinde değerlendirilme sürecini de etkileyecektir.
Dünya değişse de, teknoloji kullanımın payı artsa da; denetçilerin teknik yönden yeterli düzeyde olmaları, denetimde kaliteli hizmet sunmanın devamlılığı, denetçinin şirketi ve faaliyet gösterdiği sektörü çok iyi tanıması etkin ve verimli şekilde iletişim kurabilmek gibi şirket beklentileri değişmeyecektir.”
Teknoloji kaliteyi pekiştiriyor ve denetçileri güçlendiriyor
Katılımcılar, teknolojinin denetim kalitesini artırdığını kabul ediyor ve teknolojinin denetçilerin becerilerini değiştirmesini değil, geliştirmesini istiyor. Onda dokuzdan fazlası (% 93) teknolojinin zamandan tasarruf sağladığını düşünüyor. % 92'si ise teknolojinin denetçilerin verileri daha iyi analiz etmek ve sorgulamak için daha geniş bir bakış açısı benimsemelerine yardımcı olduğunu söylüyor.
İyi bir denetçinin en çok seçilen beş özelliği; titiz düşünme ve güçlü organizasyon duygusu (% 53), eleştirel düşünme (% 50), dinleme (% 49), takdirini kullanma (% 44), proaktif yaklaşım ve yaratıcılık (% 44) olarak ön plana çıkıyor.
Denetçiler, hizmetleri finansal raporlamanın ötesine taşımaya teşvik edildi
Büyük çoğunluk (% 96), denetçileri güvence hizmetlerinin kapsamını genişletmeye teşvik ediyor. Özellikle de katılımcıların % 87'si, denetimin iklim riski, cinsiyet çeşitliliği ve insan hakları gibi yeni, finansal olmayan raporlama alanlarını kapsamasından yana görüş belirtiyor. Firmaların geniş bir uzmanlık alanına sahip yetenekleri çekmesi ve gelişimlerine katkıda bulunması gerektiğinden, denetçilerin sunduğu hizmet yelpazesinin genişletilmesi genel denetim kalitesi açısından faydalı olabilir.
Dolandırıcılığın tespit edilmesi, bir denetimin temel amacı olarak görülmüyor
Denetimin ne fayda getireceği sorulduğunda, katılımcıların % 74'ü 'şirketimin mali tabloları hakkında objektif ve bağımsız bir görüş' derken, % 61'i 'yatırımcılar, paydaşlar ve düzenleyiciler için güvence ve güven', % 52'si ise 'iş performansını geliştirmek için destek' şeklinde görüş belirtiyor. Katılımcıların yalnızca % 34'ü 'dolandırıcılığın tespiti ve önlenmesi' yanıtını veriyor.
Mazars Ortağı ve Küresel Denetim Lideri David Herbinet bu konuda şöyle söyledi: “Denetçilerin misyonu hakkında açıkça yanlış kanılar var. Bu da denetimin kapsamı hakkında daha şeffaf paylaşımlara duyulan ihtiyacın altını çiziyor. Olası tüm dolandırıcılıkların belirlenmesi şu anda denetçinin misyonunun bir parçası değil. Aslında, dolandırıcılığın tespit edilmesi ve soruşturulması, bir denetimin halihazırda sağlaması istenenden daha özel olan, adli tıp faaliyetlerinde kullanılanlara benzer bir çalışma kapsamı ve araçlar gerektirir."
"Bu bulguların böylesine önemli olmasının nedeni de bu: Günümüzde denetime dair mevcut piyasa görüşünü sunuyorlar ve denetimin gelecekteki uygulamaları ve amaçları doğrultusunda gelişebilmesi açısından neyin değişmesi gerektiğini keşfetmemizi sağlıyor."