TÜRKİYE İLE HOLLANDA ARASINDAKİ ÇVÖ ANLAŞMASINDA DEĞİŞİKLİK ÖNGÖRÜLÜYOR
Değerli Fortune okuyucularım bu yazımda Türkiye’de mukim şirketlerin Hollanda’da iştirak etmiş oldukları şirketlerden almış oldukları temettülerin Türkiye’de vergilendirilmesi ile ilgili son gelişmeleri sizinle paylaşmak istiyorum.
Türkiye-Hollanda ÇVÖA 1988 yılından bugüne yürürlükte olup, Türk yatırımcıların Hollanda’daki iştiraklerinden elde etmiş oldukları kar payları bu anlaşma hükümlerine göre vergilenmektedir. Ancak dünya genelinde uygulanan vergi anlaşmalarının diğer ülkeler aleyhine kötüye kullanılmasının engellenmesi maksadı ile OECD ve G-20 ülkeleri önderliğinde yürütülen proje kapsamında hazırlanan “Matrah Aşındırma ve Kar Kaydırmasının Engellenmesine Yönelik Vergi Anlaşmaları ile İlgili Önlemlerin Uygulanmasına İlişkin Çok Taraflı Sözleşme” 2017 yılında ülkemiz dahil 68 ülke tarafından imzalanmıştır. Anlaşmaya taraf ülke olarak Türkiye, söz konusu Çok Taraflı Sözleşmeyi beyan ve çekinceler ile TBMM’ne kanun tasarısı olarak sunmuş bulunmaktadır. Çok taraflı sözleşme ile karların, karı meydana getiren esas ekonomik faaliyetlerin yürütüldüğü ve değerin yaratıldığı yerde vergilendirilmesi ve böylece vergi anlaşmalarının kötüye kullanılması engellenmiş olacaktır. Türkiye, Hollanda anlaşması dahil 94 ÇVÖA’nı sözleşme kapsamına aldığını bildirmiştir.
Mevcut Türkiye-Hollanda ÇVÖA’na göre Hollanda’da mukim bir şirkete ortak olan Türkiye mukimi şirketin elde etmiş olduğu temettü gelirleri Türk mukimi şirket tarafından anlaşmanın 23/1-a maddesi uyarınca Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna edilmektedir. Ancak Hollanda’nın diğer ülkeler ile yapmış olduğu vergi anlaşmalarının bir kısmı Hollanda dışında elde edilen kazancın Hollanda’da vergiden istisna edildiği gibi diğer ülkelerde de düşük vergilendirilmesine neden olabilmektedir. Bu durumun ortadan kaldırılması amacıyla Çok Taraflı Sözleşme’nin 5. maddesi ile çifte vergilendirmenin önlenmesi hususunda vergi anlaşmasının taraflarına mahsup veya istisna seçenekleri sunulmaktadır. Türkiye, Hollanda ÇVÖA bakımından daha önce istisna yöntemini uygularken, artık mahsup yöntemini tercih ettiğini bildirmiştir. Buna göre, Hollanda’dan elde edilen temettü ödemeleri Türkiye’de kurumlar vergisine tabi olacak ve temettü gelirleri için Hollanda’da yapılan bir vergi ödemesi varsa ödenen bu vergiler kurumlar vergisi beyannamesinde hesaplanan vergiden mahsup edilecektir. Buna karşın Hollanda’daki şirketin iştirak etmiş olduğu başka bir ülkede mukim şirketlerin ödemiş olduğu vergilerinin Türkiye’de beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan vergilerden mahsubu ise mümkün olmayacaktır. Söz konusu sözleşmenin muhtemelen 1 Ocak 2022 tarihinde hüküm ifade edeceği dikkate alındığında söz konusu dönemden itibaren Hollanda’da yatırım yapan Türk girişimcilerinin mükerrer vergileme sonucu önemli miktarlarda vergi yükleri ile karşılaşacakları anlaşılmaktadır. Böyle bir durumun engellenmesi yönünde, yerel mevzuatta, çifte vergilendirmeyi bertaraf edici yasal değişikliğe ihtiyaç olduğu düşüncesindeyim.
Leon Aslan Coşkun